Zaga programının sunucusu Okan Bayülgen cep telefonu muzdariplerinden...Halinden anladıgımız kadarıyla " Atsan atılmaz , satsan satılmaz " bir durumda köçeye sıkışan Bayülgen,fazla ve gereksiz yere aranmaktan,cep telefonunun hayatımıza bu denli girmesinden ve telefon kültürünün Türkiye'de farklı ve abartılı bir şekilde gelişmesinden şikayetçi.Cep telefonlarının özellikle kadınlar tarafından bir baskı ve denetim aracı olarak kullanılması ise Bayülgen'in bir diger sıkıntısı.Tabii bir de tacizcilerden muzdarip Okan...Cep telefonu aracılıgıyla sanal seks teklifleri alan Bayülgen,laf aramızda sanal tecavüze bile ugramış.Kısacası yormuş bu 
teknoloji olayı Okan Bayülgen'i ve artık "cep telefonlarının olmadıgı o eski günleri özlüyor.

İLK CEP TELEFONUNUZ NASILDI?
- Büyük inşaat tuglalarından kullanmadım.İlk olarak biraz küçüldüklerinde aldım.Vücudumuza elektronik bir organ takılmasına baştan beri muhalefetim vardı.Mecburiyetten kullanmaya başladım.Fakat şu anda sıkıntısını çektigim bir konu.Normal yaşayan insanlar için ihtiyaç olan hatta çogu zaman acil bir kurtarısı olan,hayati konularda çok efektif olan bu araç şu anda benim için bir kabus anlamına geliyor.

ÇOK MU ARANIYORSUNUZ?HİÇ SUSMAZ MI TELEFONUNUZ?
- Hiç susmuyor.Ben farklı bir meslek yapıyormuşum gibi...Yani,otobüs işletmesi,hastane santrali ya da benzeri;telefonu sürekli çalan bir ticarethane gibi davranılıyor bana.Bir de insanlar,araç telefonunu,ev telefonunu doyasıya yaşamadan cep telefonu kullanmaya başladıkları için bunun edep ve terbiyesini ögrenme imkanı bulamadılar.Herhangi birisi ben çok zor bir durumdayken,örnegin trafikte veya başka bir sıkışık anda benim "Alo" dememle beraber hemen konuya girebiliyor.Ben beraber çalıştıgım ,günde birçok kere aramak durumunda oldugum insanları araken bile "Uygun musun? Şu anda konuşabiliyor musun?Yoksa ne zaman aramamı istersin? gibi sorularla başlıyorum konuşmaya.

CEP TELEFONU NEREDE KAPANMALI?
- Ben annem,babam yani ailemle ilgili sorumluluklar taşıdıgım için cep telefonunu kapatmayan bir insanım.Türkiye'de insanlar ev telefonu sabaha dogru çaldıgında kötü bir haber olacagını,kötü bir haber yoksa o telefonun çalmayacagını bilirler.Bende bu alışkanlık cep telefonunda da kaldı.Geç saatte çalan bir telefon kötü bir haberdir ama laf olsun diye arayan birisi de olabiliyor maalesef.Ben cep telefonlarına,geregi gibi kullanılması dışında ihtiyaç duyulmayacagını düşünüyorum.Cep telefonunun bize hayırlara vesile olmadıgını düşünüyorum.Hayatımızda başka sıkıntılar yarattıgını düşünüyorum.Sinemaya gittigimizde,tiyatroya gittigimizde,bir iş toplantısında cep telefonu kapatılmak zorunda.Fakat özellikle kadınlar için bir paranoya aleti oldu telefonlar.Herhangi bir görevle telefonunuzu kapattıgınızda "Niye telefonun kapalıydı?" gibi bir soru çıkıyor ortaya.Yani onun için iş,güç ne olursa olsun o telefonu açık tutmak zorundasın,sessize almak zorundasın.Cep telefonun kapanması özellikle kadınlar için senin kötü işler yaptıgına delalet.Bir de birbirini seven,aşk yaşayan insanlar için lüzumsuz,laubali bir konuşma aracı.Ben beraber çalıştıgım insanlardan biliyorum...Beş dakikada bir telefonlar açılıyor,mesajlar çekiliyor.Mesela adam yanımda telefonla kız arkadaşıyla konuşuyor.Sonra telefonu kapatıp mesaj çekiyor,sonra kızdan ona karşılık bir mesaj geliyor."Cevap verme" diyorsun, "Cevap vermezsem yanlış anlar" diyor.
Özellikle kadınlar için çok güzel bir oyuncak.Bir de kadınların şöyle bir huyu var: İşi gücü varken sen mesaj çekersen sana cevap vermeyebiliyor,fakat erkekler her ne durumda olursa olsunlar ,yani iki eli kanda olsa,doktor ameliyatta olsa o "Seni Seviyorum" mesajına "Ben de seni seviyorum" harflerini basıp göndermek zorunda.